Explore the awesomeamazingimpressiveunique journey

İstanbul

İki kıtanın buluşma noktası

İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en önemli şehirlerinden biridir. Hem Asya hem de Avrupa kıtalarında yer alan bu eşsiz şehir, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlüdür. İstanbul, binlerce yıllık geçmişi boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmıştır.

Tarihi ve Kültürel Zenginlikler: İstanbul, tarihi yarımadasında yer alan Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Kapalıçarşı gibi dünya çapında ünlü yapılarıyla dikkat çeker. Ayrıca, Galata Kulesi ve Dolmabahçe Sarayı gibi birçok tarihi yapı da ziyaretçilerini beklemektedir.

Doğal Güzellikler: İstanbul Boğazı, şehrin en büyüleyici doğal güzelliklerinden biridir. Boğaz boyunca yapacağınız bir tekne turu, şehrin iki kıta üzerindeki muhteşem manzaralarını keşfetmenizi sağlar. Ayrıca, Prens Adaları ve Belgrad Ormanı gibi doğal alanlar da doğa severler için harika kaçış noktalarıdır.

Modern Yaşam: İstanbul, aynı zamanda modern yaşamın da merkezidir. Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Nişantaşı gibi bölgeler, alışveriş, yeme-içme ve eğlence olanaklarıyla doludur. Şehir, yıl boyunca çeşitli festivaller, konserler ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapar.

Lezzet Durakları: İstanbul mutfağı, zengin ve çeşitli lezzetleriyle ünlüdür. Boğaz manzaralı restoranlarda taze deniz ürünlerinin tadını çıkarabilir, tarihi çarşılarda geleneksel Türk tatlılarını deneyebilirsiniz.
İstanbul, her köşesinde farklı bir hikaye barındıran, keşfetmesi heyecan verici bir şehirdir. Bu büyüleyici şehri ziyaret ederek, unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.

Tarihin ve modernliğin buluşma noktası.

Dolmabahçe Sarayı

İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde, Boğaz’ın Avrupa yakasında yer alan Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun en görkemli yapılarından biridir. 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen saray, 1856 yılında tamamlanmıştır.

Mimari Özellikler: Saray, Barok, Rokoko ve Neoklasik tarzların Osmanlı mimarisiyle harmanlandığı bir şaheserdir. 285 odası, 46 salonu ve 6 hamamı bulunan saray, 110.000 metrekarelik bir alana yayılmaktadır. Sarayın iç dekorasyonunda altın varaklar, kristal avizeler ve mermer sütunlar dikkat çeker.

Tarihi Önemi: Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yönetim merkezi olarak kullanılmıştır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1938 yılında burada vefat etmiştir. Bu nedenle saray, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet tarihinin önemli bir simgesidir.

Ziyaret Bilgileri: Günümüzde müze olarak hizmet veren Dolmabahçe Sarayı, haftanın her günü ziyarete açıktır. Sarayın büyüleyici atmosferini keşfetmek ve tarihe tanıklık etmek için sizleri bekliyoruz.

Ayasofya

Ayasofya, İstanbul’un en önemli ve tarihi yapılarından biridir. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 532-537 yılları arasında inşa edilen bu muhteşem yapı, başlangıçta bir katedral olarak hizmet vermiştir. 1453 yılında İstanbul’un fethiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu tarafından camiye dönüştürülmüş ve 1935 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2020 yılında ise yeniden cami olarak ibadete açılmıştır.

Mimari Özellikler: Ayasofya, kubbeli bazilika planına sahip olup, mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir. 55,6 metre yüksekliğindeki kubbesi ve geniş iç mekanı ile dikkat çeker. İç mekanında yer alan mozaikler, freskler ve mermer işlemeler, Bizans sanatının en güzel örneklerindendir.

Tarihi Önemi: Ayasofya, hem Hristiyanlık hem de İslam dünyası için büyük bir dini ve kültürel öneme sahiptir. Yüzyıllar boyunca çeşitli dini törenlere ev sahipliği yapmış ve birçok tarihi olaya tanıklık etmiştir.

Ziyaret Bilgileri: Günümüzde Ayasofya, hem cami hem de müze olarak hizmet vermektedir. Alt katı cami olarak kullanılmakta, üst katı ise müze olarak ziyaretçilere açıktır. Bu eşsiz yapıyı keşfetmek ve tarihe tanıklık etmek için Ayasofya’yı ziyaret edebilirsiniz.

Yerebatan Sarnıcı

İstanbul’un tarihi yarımadasında, Ayasofya’nın güneybatısında yer alan Yerebatan Sarnıcı, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda inşa edilmiştir. Halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak da bilinen bu sarnıç, suyun içinden yükselen sayısız mermer sütun nedeniyle bu ismi almıştır.

Mimari Özellikler: Yerebatan Sarnıcı, 140 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğinde dikdörtgen bir yapıdır. İçerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Bu sütunlar, çeşitli mermer türlerinden yapılmış olup, bazıları Korint üslubunda başlıklara sahiptir.

Tarihi Önemi: Sarnıç, Bizans döneminde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde de Topkapı Sarayı’nın su ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Günümüzde ise müze olarak hizmet vermektedir ve çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.

Medusa Başları: Sarnıcın en dikkat çekici özelliklerinden biri de Medusa başlı sütun kaideleridir. Bu başlardan biri ters, diğeri ise yan durmaktadır ve bu durum çeşitli efsanelere konu olmuştur.
Yerebatan Sarnıcı, tarihi ve mimari zenginlikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunar. İstanbul’a yolunuz düşerse, bu etkileyici yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz!

Kız Kulesi

İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi’ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan Kız Kulesi, şehrin en ikonik yapılarından biridir. Tarihi M.Ö. 24 yılına kadar uzanan bu eşsiz yapı, Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos döneminde (M.S. 1110) restore edilerek bugünkü halini almıştır.

Mimari Özellikler: Kız Kulesi, 9 metre yüksekliğinde ve 23 metre çapında bir yapıdır. Kule, denizden yaklaşık 200 metre uzaklıkta küçük bir adacık üzerinde yer alır. Yapının alt katı taş, üst katı ise ahşap malzemeden inşa edilmiştir.

Tarihi Önemi: Kız Kulesi, tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılmıştır. Bizans döneminde savunma kulesi olarak, Osmanlı döneminde ise deniz feneri, karantina hastanesi ve gümrük istasyonu olarak hizmet vermiştir. Günümüzde ise restoran ve müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Efsaneler: Kız Kulesi, birçok efsaneye konu olmuştur. En bilinen efsanelerden biri, Bizans İmparatoru’nun kızını bir yılan sokmasından korumak için kuleye hapsettiği hikayesidir. Ancak, prensesin ölümüne yine de engel olunamamıştır.
Kız Kulesi, İstanbul’un siluetine eşsiz bir güzellik katan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle büyüleyici bir yapıdır. İstanbul’a yolunuz düşerse, bu tarihi yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz!

Mısır Çarşısı

İstanbul’un tarihi yarımadasında, Eminönü semtinde yer alan Mısır Çarşısı, 1660 yılında inşa edilmiştir ve şehrin en eski kapalı çarşılarından biridir. Osmanlı döneminde, Mısır’dan gelen baharat ve diğer egzotik ürünlerin satıldığı bir pazar olarak ün kazanmıştır.

Mimari Özellikler: L şeklinde tasarlanan çarşı, 88 kemerli odadan oluşur ve altı kapısı bulunmaktadır. Çarşının içi, rengarenk baharat tezgahları, kuru yemişler, lokumlar ve çeşitli hediyelik eşyalarla doludur.

Tarihi Önemi: Mısır Çarşısı, Yeni Cami Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edilmiştir ve Osmanlı ticaret hayatının önemli merkezlerinden biri olmuştur. Tarihi boyunca, hem yerli hem de yabancı tüccarların buluşma noktası olmuştur.

Alışveriş ve Lezzetler: Çarşıda, her çeşit baharat, şifalı bitkiler, kuru meyveler, pestil, lokum ve daha birçok geleneksel lezzeti bulabilirsiniz. Ayrıca, mücevherat, kumaş ve el yapımı ürünler gibi çeşitli hediyelik eşyalar da mevcuttur.
Mısır Çarşısı, İstanbul’un tarihî ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır. Bu büyüleyici çarşıyı ziyaret ederek, geçmişin izlerini sürebilir ve eşsiz lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz.

Topkapı Sarayı

İstanbul’un tarihi yarımadasında, Sarayburnu’nda yer alan Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun 400 yıl boyunca yönetim merkezi ve padişahların ikametgahı olarak kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1460-1478 yılları arasında inşa edilen saray, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.

Mimari Özellikler: Saray, dört ana avlu ve birçok küçük yapıdan oluşur. Her avlu, farklı işlevlere hizmet eden binalarla çevrilidir. Sarayın en dikkat çekici bölümleri arasında Harem, Divan Meydanı, Babüssaade Kapısı ve Kutsal Emanetler Dairesi bulunur. Sarayın iç mekanları, zengin süslemeler, çiniler ve altın varaklarla bezenmiştir.

Tarihi Önemi: Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve idari merkezi olmasının yanı sıra, padişahların günlük yaşamlarının geçtiği bir yerdi. Sarayda, devletin en önemli kararları alınmış ve birçok tarihi olay yaşanmıştır. 1924 yılında müze olarak halka açılan saray, günümüzde de ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir.

Ziyaret Bilgileri: Topkapı Sarayı, haftanın her günü ziyarete açıktır. Sarayın geniş bahçelerinde yürüyüş yapabilir, tarihi atmosferi soluyabilir ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını yakından görebilirsiniz.
Topkapı Sarayı, İstanbul’un tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bu büyüleyici yapıyı ziyaret ederek, tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Ortaköy Camii

İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde, Boğaz’ın kıyısında yer alan Ortaköy Camii, diğer adıyla Büyük Mecidiye Camii, 1854 yılında Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilmiştir. Ermeni asıllı mimar Nigoğayos Balyan tarafından tasarlanan cami, Neo-Barok tarzıyla dikkat çeker.

Mimari Özellikler: Ortaköy Camii, zarif detayları ve geniş pencereleriyle ünlüdür. Boğaz’ın hemen kenarında yer alması, camiye eşsiz bir manzara sunar. İç mekanında Sultan Abdülmecid’in hat sanatı eserleri ve pembe mozaiklerle süslenmiş kubbesi bulunmaktadır.

Tarihi Önemi: Cami, Osmanlı döneminde padişahların yazlık saraylarına yakınlığı nedeniyle önemli bir ibadet yeri olmuştur. Günümüzde de hem ibadet hem de turistik amaçlarla ziyaret edilmektedir.

Ortaköy Bölgesi: Ortaköy, İstanbul’un en canlı ve renkli semtlerinden biridir. Sahil boyunca uzanan kafeler, restoranlar ve butik dükkanlar, ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunar. Özellikle kumpir ve waffle gibi lezzetleriyle ünlüdür. Ayrıca, Ortaköy Meydanı’ndan Boğaz Köprüsü’nün muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
Ortaköy Camii ve çevresi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle İstanbul’un en özel köşelerinden biridir.

Galata Kulesi

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Galata semtinde yer alan Galata Kulesi, şehrin en ikonik yapılarından biridir. İlk olarak Bizans İmparatoru Justinianos tarafından M.S. 507-508 yıllarında inşa edilen kule, 1348 yılında Cenevizliler tarafından yeniden yapılmıştır.

Mimari Özellikler: Galata Kulesi, 67 metre yüksekliği ve 16,45 metre çapıyla dikkat çeker. Kule, taş ve tuğladan yapılmış olup, Romanesk tarzda inşa edilmiştir. Üst katındaki seyir balkonu, İstanbul’un muhteşem panoramik manzaralarını sunar.

Tarihi Önemi: Kule, tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılmıştır. Bizans döneminde gözetleme kulesi olarak inşa edilen yapı, Osmanlı döneminde yangın gözetleme kulesi olarak hizmet vermiştir. 17. yüzyılda Hezarfen Ahmet Çelebi, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kadar uçmayı başarmış ve bu olay kuleye olan ilgiyi artırmıştır.

Günümüzde: Galata Kulesi, 2020 yılında yapılan restorasyonun ardından müze ve sergi mekanı olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçiler, kulenin tepesinden İstanbul’un eşsiz manzarasını izleyebilir ve tarihi atmosferi soluyabilirler.

Kapalı Çarşı

İstanbul’un tarihi yarımadasında, Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerinin ortasında yer alan Kapalı Çarşı, dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşılarından biridir. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen çarşı, Osmanlı döneminde ticaretin kalbi olmuştur.

Mimari Özellikler: Kapalı Çarşı, 30.700 metrekarelik bir alana yayılmıştır ve 66 sokak ile yaklaşık 4.000 dükkandan oluşur. Çarşı, labirenti andıran yapısıyla ziyaretçilerine benzersiz bir alışveriş deneyimi sunar. İçerisinde camiler, çeşmeler, hanlar ve hamamlar gibi birçok tarihi yapı bulunmaktadır.

Tarihi Önemi: Kapalı Çarşı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde değerli kumaşlar, mücevherler, antikalar ve baharatlar gibi çeşitli ürünlerin satıldığı önemli bir ticaret merkeziydi. Günümüzde de hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bir alışveriş ve kültür merkezi olarak hizmet vermektedir.

Alışveriş ve Lezzetler: Çarşıda, geleneksel el sanatları, mücevherat, halılar, baharatlar ve daha birçok ürün bulabilirsiniz. Ayrıca, çarşı içinde yer alan kafelerde Türk kahvesi ve lokum gibi lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz.
Kapalı Çarşı, İstanbul’un tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bu büyüleyici çarşıyı ziyaret ederek, geçmişin izlerini sürebilir ve eşsiz alışveriş deneyimleri yaşayabilirsiniz.

Çırağan Sarayı

İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde, Boğaz’ın kıyısında yer alan Çırağan Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde inşa edilmiştir. 1863-1867 yılları arasında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan saray, mimar Nigoğayos Balyan tarafından tasarlanmıştır.

Mimari Özellikler: Saray, Barok ve Rokoko tarzlarının Osmanlı mimarisiyle harmanlandığı bir yapıdır. Mermer sütunlar, zengin süslemeler ve geniş bahçeleriyle dikkat çeker. Sarayın iç mekanları, altın varaklar ve zarif detaylarla bezenmiştir.

Tarihi Önemi: Çırağan Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde önemli bir yönetim merkezi olmuştur. Sultan Abdülaziz’in yanı sıra, Sultan II. Abdülhamid de bir süre burada ikamet etmiştir. Saray, 1910 yılında büyük bir yangın geçirmiş ve uzun yıllar harabe halinde kalmıştır. 1980’lerde restore edilerek otel ve kongre merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde: Çırağan Sarayı, günümüzde lüks bir otel olarak hizmet vermektedir. Boğaz manzaralı restoranları, tarihi atmosferi ve modern olanaklarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Ayrıca, çeşitli kültürel etkinlikler ve özel davetler için de tercih edilen bir mekandır.
Çırağan Sarayı, İstanbul’un tarihini ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bu büyüleyici yapıyı ziyaret ederek, tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Rumeli Hisarı

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde, Boğaziçi’nin en dar noktasında yer alan Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında inşa edilmiştir. Hisar, İstanbul’un fethinden önce Karadeniz’den gelebilecek saldırıları engellemek amacıyla yapılmıştır.

Mimari Özellikler: Rumeli Hisarı, 30 dönümlük bir alanı kaplar ve üç büyük kule ile birçok küçük burçtan oluşur. Saruca Paşa, Halil Paşa ve Zağanos Paşa adlarını taşıyan bu kuleler, hisarın en dikkat çekici yapılarıdır. Hisarın inşasında kullanılan taşlar ve kireç, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden getirilmiştir.

Tarihi Önemi: Hisar, İstanbul’un fethi sırasında stratejik bir rol oynamıştır. Fetihten sonra ise Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli savunma yapılarından biri olarak kullanılmıştır. 1953 yılında kapsamlı bir restorasyon geçiren hisar, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.

Kültürel Etkinlikler: Rumeli Hisarı, aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Konserler, tiyatro gösterileri ve festivaller, hisarın tarihi atmosferinde düzenlenmektedir.
Rumeli Hisarı, İstanbul’un tarihini ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bu etkileyici yapıyı ziyaret ederek, tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Sultan Ahmet Camii

İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alan Sultan Ahmet Camii, 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından inşa ettirilmiştir. Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından tasarlanan cami, hem mimari güzelliği hem de tarihi önemi ile dikkat çeker.

Mimari Özellikler: Cami, mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle süslendiği için Avrupalılar tarafından “Mavi Camii” olarak da bilinir. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesi ve altı minaresi ile İstanbul’un siluetine eşsiz bir katkı sağlar. Caminin iç mekanı, 200’den fazla renkli cam ile aydınlatılmıştır ve Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından yazılmış hat sanatı eserleriyle bezenmiştir.

Tarihi Önemi: Sultan Ahmet Camii, Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük ve en önemli camilerinden biridir. Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesinin ardından İstanbul’un ana camii konumuna gelmiştir. Caminin çevresinde medreseler, hünkar kasrı, arasta, hamam, çeşme ve türbe gibi yapılarla geniş bir külliye oluşturulmuştur.

Ziyaret Bilgileri: Sultan Ahmet Camii, hem ibadet hem de turistik amaçlarla ziyaret edilebilir. Caminin avlusunda yürüyüş yapabilir, tarihi atmosferi soluyabilir ve İstanbul’un bu önemli simgesini yakından keşfedebilirsiniz.
Sultan Ahmet Camii, İstanbul’un tarihini ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bu büyüleyici yapıyı ziyaret ederek, tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Boğaziçi Kıyısı


İstanbul’un en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri olan Boğaziçi, Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birbirine bağlayan doğal bir su yoludur. Boğaziçi kıyıları, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlüdür ve İstanbul’un simgelerinden biridir.

Doğal Güzellikler: Boğaziçi, yemyeşil tepeler, tarihi yalılar ve muhteşem manzaralarla çevrilidir. Boğaz boyunca yapacağınız bir tekne turu, İstanbul’un iki kıta üzerindeki eşsiz güzelliklerini keşfetmenizi sağlar. Özellikle gün batımında Boğaz’ın manzarası, unutulmaz anılar biriktirmenize olanak tanır.

Tarihi ve Kültürel Zenginlikler: Boğaziçi kıyılarında yer alan Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Kız Kulesi ve Dolmabahçe Sarayı gibi tarihi yapılar, bölgenin zengin geçmişine tanıklık eder. Ayrıca, Boğaz köprüleri, İstanbul’un modern simgeleri arasında yer alır ve iki kıtayı birbirine bağlar.

Aktiviteler: Boğaziçi kıyılarında yürüyüş yapabilir, sahil boyunca uzanan kafelerde dinlenebilir ve deniz kenarında balık tutabilirsiniz. Ayrıca, Boğaz’da düzenlenen tekne turları ve yelkenli gezileri, bölgenin güzelliklerini denizden keşfetmek için harika bir fırsattır.
Boğaziçi kıyısı, İstanbul’un tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir destinasyondur. Bu büyüleyici bölgeyi ziyaret ederek, İstanbul’un eşsiz atmosferini deneyimleyebilirsiniz.

Trabzon

Trabzon ile keşif kuyruğuna devam etmek için tıklayın.

Sapanca

Sapanca ile keşif kuyruğuna devam etmek için tıklayın.

Bodrum

Bodrum ile keşif kuyruğuna devam etmek için tıklayın.